Askeri Gemiler
Başlangıçta gemilerin sadece asker taşımakta
kullanıldıklarını ve askerlerin karada savaştıklarını görmekteyiz. Bu
hem birliklerin savaş bölgesine çok hızlı bir şekilde ulaşmasını hem de
karadan giden askerler gibi yorulmalarını önlemekte idi. Mısır
yazıtlarında M.Ö. 3000 ve 2000’lerde bu tür asker sevkıyatlarına rastlıyoruz.
MÖ.. 2000 yılların ortalarında ise gemi personelinin kürekçilerin
ayni zamanda savaşan deniz erleri olduklarını görmekteyiz. Seyir zamanı kürek
çeken eller, savaş anında gemide saklanan kılıç, mızrak, ok gibi
silahları kullanmakta idi.
Daha sonraki dönemlerde gerek gemilerinin formlarının
denizde bir savaş için değiştiğini, hem de gemideki personelin ve
askerlerin artık denizde bir savaş için hazır olduklarının görmekteyiz.
Antik çağlarda deniz savaşları gemilerin birbirine yanaşarak, kanca
atmaları ve askerlerin birbiri ile savaşmaları şeklinde karşımıza çıkar.
Daha sonraları gelişen ikinci yöntem ise, gemilerin birbirini mahmuzlamasıdır.
Bu nedenle gemilerin ön tarafının bir mahmuz seklinde yapıldığını bu
mahmuzun metal ile kaplandığını biliyoruz.
Bu mahmuzlu gemilerde kürek şayisi artıkça geminin hız
kazandığını ve daha büyük bir hızla diğer gemiye çarptığının
biliyoruz. 30 kürekli, 50 kürekli gemilere sıkça rastlarız. Ama antik
cağların en görkemli gemileri triremlerdi. Bu uç kat dizilmiş kürekçilere
haiz olan bu gemilerde yaklaşık 170/200 tane kürekçi bulunmakta idi. Yine
Geç klasik cağ ve Helenistik donemde ortaya çıkan bir silahta mancınık idi.
Ok, tas hatta alev topları atan mancınık zamanının korkunç silahı idi. Kürekçi
sayıları gittikçe artan bu gemilerin yerinin Bizans döneminde daha hızlı
gemiler alacak ve ortaya yepyeni bir silahlar çıkacaktı. Bu silahlardan biri
ise Yunan ateşi adi verilen silahtı. Karada ve denizde de kullanılan bu
etkili silah denizlerdeki savasın seklinin değiştirecekti. Mahmuzlar ortadan
kalkacak ve yerlerinin Yunan ateşine, savaş kulelerine bırakacaktı. Topa
benzeyen bir boru yardımı ile Yunan Ateşi diğer tekneleri tutuşturacaktı.
Ticari Gemiler
Birçok ticari gemi iki yelken direği olan gemilerdi.
Helenistik devirde hem savaş hem de ticaret gemilerinin boylarının oldukça
büyüdüğü görülür.
Basit donanımlı gemilerin yani sıra, son derece lüks özel
yapım gemilerinde yapıldığının antik yazarlardan öğrenmekteyiz.
Gemilerde mozaiklerle süslenmiş odalar, bitkilerle süslü gezinti yerleri,
kütüphane, küçük bir tapınak karsımıza çıkabiliyordu.
Yolcu gemileri
Antik çağlarda günümüzde olduğu gibi yolcu gemileri
yoktu. Yolcu limanda gideceği yere veya oraya en yakın limana giden bir yük
gemisi arıyordu. Yük gemileri fazla sayıda yolcu taşımak için donanmadıklarından
sadece gemi sahibi, yükün sahibi veya birkaç önemli kişi için kamaralar
bulunuyordu. Gemi sadece su ve korunma vermekte idi. Gelenler yataklarının,
yiyeceklerini, hizmetçilerini beraberlerinde getirmekte idiler. Yemek zamanı
herkesin gemi mutfağını ( varsa) kullanmak için sıraya girdiğini giriyordu.
Acık deniz gemileri
Büyük ebattaki gemiler
Antik çağlarda inşa edilen gemilerin ebatlarının
inanılmaz boyutlarda olduklarını görmekteyiz. Özellikle Helenistik ve Roma
döneminden yapılan gemilerin boylarının 60 metreye ulaştıklarının görüyoruz.
Kıyı Gemileri
Acık denizlerinden çekinen yolcuların alternatifi ise
kıyıları takip eden yük gemileriydi. Oldukça eski olan bu gemiler
yelkenlerini kullanarak kıyıları dolaşıyor ve yol üzerinde yük ve yolcu
alıyorlardı.
Antik çağlarda Akdeniz’de dolasan gemilerden büyük bir kısminin
bu kıyıları takip eden küçük yük gemileri olduğunu görürüz. Kıyı
gemilerinde güverte alanı daralır.
Liman gemileri
Römorkörler
Gemilerin limanlara girmesini ve rıhtıma yanaşmasının
sağlayan gemiler. Bunlar gemileri yanaştırdıkları zaman kürek kullanmakta
idiler.
Nehir Gemileri
Antik çağlarda büyük liman şehirlerinin çoğunun önemli
nehirlerin ağızlarında kurulduğunun görmekteyiz. Bu durum bu antik kentlere
büyük avantajlar sağlamakta idi. Büyük gemilerle gelen tahıl, şarap,
zeytinyağı veya buna benzer kargo daha küçük gemilerle bu nehirler
üzerinde veya nehir yolları yakınındaki şehirlere gönderilmekte idi. Şüphesiz
akıntıya karsı gitmek zordu. Bu nedenle bu taşıma işlemi bazen karadan
geminin çekilmesi ile bazense akıntıya zıt rüzgarlar kullanılarak
yapılmakta idi. Bu teknelerin derinlikleri azdır ve Serce Limanın
batığında olduğu gibi altları düzdür.
|