Bodrum, tarih ve arkeoloji meraklıları için muhteşem
tarihi yapılar ve dünyanın en önemli müzelerinden birini sunar.
Antik Halikarnas şehri üzerine
kurulmuş olan Bodrum'da hala kentin zengin tarihinin çok güçlü izlerini
görmek mümkün. Halikarnas şehrinin tarihinin bu sessiz tanıkları içinde en
önemli olanı şüphesiz bir zamanlar dünyanın yedi harikasından birisi olan
Mozole (Mausoleion)’dur. 1308 yılında büyük Anadolu zelzelesi ile yıkılan, daha
sonra kale yapımı için taş ve yapı malzemesi arayan Rodos şövalyelerinin
hışmına uğrayan Mausoleion'un günümüzde sadece temelleri ve Mausolos’un
mezar odasının kalıntıları görülür. Volkanik kayalar kesilerek temelleri
atılan Mausoleion'un mimari parçalarının bir kısmı hala yerinde
görülebiliyor. 19. yüzyılda anıtı Bodrum evleri altında bulan Sir Newton
anıta ait birçok kabartma, heykel ve mimari parçayı İngiltere’den
gönderilen özel bir gemiye yükleyerek götürmüş. Günümüzde anıt mezarın
olduğu yerde yer alan bir yerel müze hem antik Halikarnas'ın planını
hem de
anıtın mimari parçalarını göstermesi açısından önemli. Anıt mezardan biraz
daha yukarda, denizden 50 metre yüksekte yer alan antik tiyatro anadolu'daki
bircok tiyatrodan daha eskidir. Tiyatro, İÖ 350 yılında ünlü satrap Mausolos tarafından inşa edilmiştir. At nalı planında olan tiyatro
yamaca dayalı olup, 13.000 oturma kapasitesine haizdir. Müze tarafından
kamulaştırılan tiyatro önce Prof. Ümit Serdaroğlu, daha sonrada Bodrum
antik surları tamir projesi çerçevesinde Erikson-Türkcell tarafından
restore edildi.

Mindos Kapısı
Günümüze kadar ulaşmış
şehir duvarlarının en iyi korunmuş bölümü olan ünlü Myndos kapısı Büyük Iskender’in Asya seferi sırasında zikredilmesi ile ünlüdür. Çok kanlı çatışmaların
yer aldığı kapı, Türkcell ve Erikson firmalarının katkıları ile restore
edilmiştir.
Mars Tapınağı
Şehre hakim tepelerden biri üzerinde yer alan Mars Tapınağı, özellikle
çok değişik bir tarzda yapılmış tanrı heykeli ile ön plana çıkıyordu.
Savaş tanrısı Mars'ı (Ares) gösteren bu heykelin elleri, ayakları ve başı
mermerden geri kalan kısmı ise ahşap ve diğer malzemeden yapılmıştı. Heykeltraslarının Leohares veya Timotheus olduğu sanılan bu dev heykelden günümüze
hiçbir şey ulaşmamıştır. Bu bölgede sadece görkemli bir terasın
kalıntıları vardır. Son yıllarda yapılan binalarla kısmen tahrip olan Mars Tapınagı Terası kesinlikle koruma altına alımalıdır.
APOLLON TAPINAGI
Kalede yapılan
kazılar uzun bir zamandır aranan iki ünlü antik çağ yapısının bulunmasına neden
olur. Bunlardan ilki, İ.Ö.V yüzyılda inşa edilen Apollo Tapınagının
kalıntılarıdır.
MAUSOLOS SARAYI
İkinci önemli buluntu ise
Kral Mausolos’un Sarayının kalıntıları idi. Saraya ait
sütunlar, mimari
parçalar ve temel duvarları kalede yapılan kazılar sırasında bulunmuştur.
Kalede yer alan bu haritada antik şehrin günümüze
kadar ulaşan ünlü yapılarını görürüz.