Antik Latmos körfezinde yer alan Heraklia’nın
ilk adı Latmos idi ve adını
deniz seviyesinden 1300 metre yüksekliğe
ulasan Latmos Dağı’ndan alıyordu.
Efes-Milet ticaret yolu üzerinde olmayan ve Latmos körfezinde yer alan Heraklia, hiç
bir zaman çok önemli bir şehir olmadı.
Deniz ticaretini çok yakınında
olan ünlü Milet şehrine kaptırdı.
Iyonyada olmasına rağmen
Heraklia, her zaman bir Karya şehrinin özelliklerini taşıdı
ve tarihsel açıdan
Karya şehirlerinin kaderini paylaştı.
Kral Mausolos şehri kurnazlıkla aldı
ve şehrin
ismini değiştirdi.
Ayni isimle anılan
birçok Heraklia şehrinden ayrılması için
Latmos Dağı altındaki Heraklia anlamına
gelen "Heraklia ad Latmos" adini aldı.
M.O. 287 yılında
general Lizimahos tarafından
fethedilen Heraklia'nın etrafına günümüzde bile bütün ihtişamı
ile ayakta duran şehir duvarları inşa edildi. Göl seviyesinden yaklaşık
500 metre yüksekliğe
kadar çıkan
bu duvarlar 65 tane kule ile güçlendirilmiş
olup yaklaşık
4 mil uzunluğundadırlar.
Heraklia komşusu
Milet ve Priene şehirleri
gibi Hippodamik stilde, yani birbirini dik kesen caddelerin meydana getirdiği
satranç tahtası
desenli bir plan üzerine kurulmuştur.
M.Ö.1.yüzyıl
sonunda Menderes nehrinin taşıdığı
aluviyonlarla denizle olan bağlantısını ve bunun sonucunda deniz ticaretini
tamamen kaybeden Heraklia'nın yıldızı yavaş yavaş sönmeye sönmeye başladı.
Şehirdeki zikredilmesi gereken ikinci
önemli yapı
ise, deniz kenarında
bir burun üzerinde yer alan, Helenistik döneme tarihleşen
Athena tapınağı idi.
Oldukça sönük geçen Roma
dönemi
arkasından Herakliya'nın yıldızı Bizans döneminde yeniden parladı.
M.S. 7. yüzyılda
Arabistan Yarımadası'ndan
gelen birçok kesiş,
din adamı
Latmos dağlarında yaşamaya başladılar. Bazılarının büyük bir üne kavuştuğu
bu din adamları
bölgeye birçok insanin gelmesine neden oldular. Anadolu'nun en büyük
manastır merkezlerinden biri olan Latmos körfezinde bu dönem 400 yıl sürdü.
Türklerin Anadolu'ya gelmesi ile duraklayan manastır hayatı, Haçlıların Selçukluları
yenmesi ile tekrar alevlendi.
Efsaneye göre, bu bölgeye gelen
keşişler magaralarin birinin içinde ünlü Endymion'un mezarini kesfettiler ve
mezarı bir Hıristiyan kutsal mekanı haline getirdiler.
|